Prof. Dr. Gürsel SAKA

TOTAL DİZ PROTEZİTotal diz protezi, dizde çeşitli sebeplerden dolayı meydana gelen artroza (kıkırdak aşınması, kireçlenme) bağlı ciddi ağrısı ve hareket kısıtlılığı olan hastalarda ağrıyı azaltmak ve yaşam kalitesini arttırmak için yapılan bir ameliyattır. Bu ameliyat ile aşınmış ya da hasar görmüş diz eklemi cerrahi bir operasyonla özel olarak üretilmiş polietilen ve metalden oluşan yapay bir eklemle değiştirilir. Total diz protezi diğer tedavi seçeneklerinin yetersiz kaldığı durumlarda ortopedistlerin sıklıkla tercih ettikleri ve başarıyla uyguladıkları güvenilir bir tedavi yöntemidir. Total diz artroplastisi temel cerrahi prensiplere uyularak yapıldığında ortopedik cerrahi girişimler içinde sonuçları en yüz güldürücü olanlardan biridir.

Ancak bilinmelidir ki; tüm protez ameliyatları gibi total diz protezi ameliyatı da sınırlı durumlar dışında “mutlak zorunluluk” ameliyatları değil; bir “yaşamsal konfor” ameliyatıdır.

Total diz protezi uygulamasındaki amaç; ağrıyı gidermek, hareketi sağlamak ve deformiteyi düzeltmektir. Protezin uygulama zamanını; hastanın yaşı, ağrı durumu ve fonksiyonel kapasitesi belirler. Ameliyatın başarısını ise; cerrahın bilgi ve deneyimi, ameliyathane şartları, uygun hasta seçimi ve ameliyat sonrası bakım sağlar.

Dinlenme, ilaçlar, fizik tedavi yöntemleri veya eklem içi enjeksiyonlar gibi tedavi yöntemlerine rağmen diz ağrıları kontrol edilemeyen, yürüme, merdiven çıkma gibi günlük yaşam aktiviteleri ileri derecede kısıtlanmış ve eklem kıkırdağında ileri harabiyet olan hastalarda total diz protezi uygundur. Hastalar sıklıkla 60 yaş üstü hastalardır ancak travma sonrası gelişmiş artrit, romatoid artrit ya da osteonekroz tedavisinde daha erken yaşlarda da diz protez yapılabilir.

Başarılı bir diz artroplastisi; uygun hasta-uygun protez seçimi, doğru insizyon ve iyi bir cerrahi teknikle eklem yüzeylerinin replasmanı ile sağlanabilir. Bu da ancak hastanın preoperatif dönemde ayrıntılı şekilde değerlendirilmesi ve iyi bir preoperatif hazırlık ile sağlanabilir.
İmplant teknolojisindeki gelişmelere de bağlı olarak protezin sağkalım süreleri ve cerrahi başarı oranı oldukça yükselmiştir. Ancak yine de protez cerrahisi, tüm cerrahi girişimlerde olduğu gibi bazı riskler taşırlar. Bunların en önemlileri enfeksiyon, gevşeme, bacak damarlarında pıhtı oluşup akciğere atması ve protezin erken dönemde gevşemesidir. Alınan tüm önleyici tedbirlere karşın olasılık % 1’ in altında olsa da bu risk sıfırlanamaz.  Günümüzde gelişen protez teknolojisi ve uygun cerrahi teknik kullanımı ile protezin dayanma süreleri 15-20 yıla uzamıştır.